Displaying posts 1
to 10
of 11.
İsteyen yanımda,istemeyen yolundadır..
Yüreklerde ünlem, akıllarda soru işaretiyim..
Anlayana çok, anlamayana az gelirim..
Benim hiçbir kaybım olmaz..
İsteyen yanımda, istemeyen yolundadır..
Dikkatimi çekmez kimse,
Ben dikkat çekerim işime gelirse..
Kalbimde birkaç kişinin adı var;
Kiminin altı çizili, Kiminin üstü..!!...
HOŞÇAKAL demek istersen hiç durma..
Ama bunun Merhabası olmayacak unutma...!
Yüreklerde ünlem, akıllarda soru işaretiyim..
Anlayana çok, anlamayana az gelirim..
Benim hiçbir kaybım olmaz..
İsteyen yanımda, istemeyen yolundadır..
Dikkatimi çekmez kimse,
Ben dikkat çekerim işime gelirse..
Kalbimde birkaç kişinin adı var;
Kiminin altı çizili, Kiminin üstü..!!...
HOŞÇAKAL demek istersen hiç durma..
Ama bunun Merhabası olmayacak unutma...!
Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin
Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin
Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayâl görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek
sevgiyi her düşündüğümde
beyaz bir güvercin olur
uçurduğumda gökyüzüne...
bana geliyorsa dönüp te
bilirim…
artık 'o benimdir 'derim
dönmüyorsa gökyüzünden
gidiyorsa bildiğince
artık “o benim değildir” der
hüzünlenirim..
güvenle birini sevdiğinde
yaşanmış ve yaşanacak
tüm duygular onun la
anlam bulur..
yüreğe ilmek ilmek
onunla dokunur…
adı ne konursa konsun
sevginin…
önemi olmamalı
renginin
cisminin
cinsiyetinin…
bir bütünse yürek
senindir tüm mutluluklar
ancak hissettiğinde
anlam bulurlar
sevgi ve güven
birlikteyseler çok güzel
bir arada mutlu
bir o kadar huzurlu
ruh hür ve özgür
rengarenk hayat dolu
güvensizlik
girmeye görsün bedene
filiz kurdu vardır ya hani
onun gibi içten içe
kemirir ruhu bedeni
zarar verir alabildiğince…
önce sorgularsın
sevgiyi ve sevdiğini
olmadı suçlarsın…
birde bakmışsın ki
ne sevgi var ortada
nede sevecek sevgili
koparıp atarsın…
acılarla uyanıp
hüzünlerle yatarsın…
soluvermiştir çiçekler
yediveren rengarenk güller…
artık
sevgisiz yaşamanın da
anlamı yoktur
sahibi olduğun ruhun da
unutulmamalı asla
en değerli güzellik
güvene dayalı sevgide
içten ve samimi
karşılıksız sevmekte…
her ne pahasına olursa olsun
sevgini ve sevdiğini
ona göstermekte..
sevdiğini güvendiğini
hissettirmekte..
sevildiğini güvenildiğini
hissetmekte..
beyaz bir güvercin olur
uçurduğumda gökyüzüne...
bana geliyorsa dönüp te
bilirim…
artık 'o benimdir 'derim
dönmüyorsa gökyüzünden
gidiyorsa bildiğince
artık “o benim değildir” der
hüzünlenirim..
güvenle birini sevdiğinde
yaşanmış ve yaşanacak
tüm duygular onun la
anlam bulur..
yüreğe ilmek ilmek
onunla dokunur…
adı ne konursa konsun
sevginin…
önemi olmamalı
renginin
cisminin
cinsiyetinin…
bir bütünse yürek
senindir tüm mutluluklar
ancak hissettiğinde
anlam bulurlar
sevgi ve güven
birlikteyseler çok güzel
bir arada mutlu
bir o kadar huzurlu
ruh hür ve özgür
rengarenk hayat dolu
güvensizlik
girmeye görsün bedene
filiz kurdu vardır ya hani
onun gibi içten içe
kemirir ruhu bedeni
zarar verir alabildiğince…
önce sorgularsın
sevgiyi ve sevdiğini
olmadı suçlarsın…
birde bakmışsın ki
ne sevgi var ortada
nede sevecek sevgili
koparıp atarsın…
acılarla uyanıp
hüzünlerle yatarsın…
soluvermiştir çiçekler
yediveren rengarenk güller…
artık
sevgisiz yaşamanın da
anlamı yoktur
sahibi olduğun ruhun da
unutulmamalı asla
en değerli güzellik
güvene dayalı sevgide
içten ve samimi
karşılıksız sevmekte…
her ne pahasına olursa olsun
sevgini ve sevdiğini
ona göstermekte..
sevdiğini güvendiğini
hissettirmekte..
sevildiğini güvenildiğini
hissetmekte..

Binbir umutla geldim, kapıları kapatma,
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
Sitemleri saçarak gitmek zorunda mısın?
Dua ehli gönlümde umutsuzluk yaratma,
Bir derdime bin derdi katmak zorunda mısın?
Kederli günlerimde muhabbetsiz bıraktın?
Düşmanlarım bekledi, sen millerce ıraktın,
Yalanda büyük usta, muhabbette çıraktın,
Her çiçeğin balını tatmak zorunda mısın?
Gözlerimi kırpmadan can verirdim uğrunda,
Sevinerek koşardım, en ufak bir çağrında,
Yabancı çiçeklere yer vererek bağrında,
Yalancı sevdalara gitmek zorunda mısın?
Unuttun mu bir tanem gözyaşı döktüğümü,
Uğraştım çözemedim gönlünde çok düğümü,
Kerem’im sen olmazsan viranda çöktüğümü,
Anlamayıp sevdamda yitmek zorunda mısın?
Sakladığım sevdamsın derinlerde özdesin,
Şiirimde mısrasın, şarkılarda sözdesin,
Yüreğimde ateşte, benliğimde közdesin,
Yellerde duman duman tütmek zorunda mısın?
Birden bire değiştin, muradına erdin mi?
Yalancı sevdalara şiir köşkü ördün mü?
Benim olan gönlünü yabanlara serdin mi?
Umut dolu ufkumdan batmak zorunda mısın?
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Üçbuçuk soysuzun ardından zağarlık yapamam;
Hele hak namına haksızlığa ölsem tapamam.
Doğduğumdan beridir, aşığım istiklale;
Bana hiç tasmalık etmiş değil altın lale!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim!
Adam aldırmada geç git! , diyemem aldırırım.
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!
Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu...
İrticanın şu sizin lehçede ma'nası bu mu?
Silgi kullanmadan resim çizme sanatına, hayat diyoruz. John Chrishan
Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni
Aşkın aşıkları öldürür, aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur, bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem, bana seni gerek seni
Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek
Mecnunlara Leyli gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler, külüm göke savuralar
Toprağım anda çağıra, bana seni gerek seni
Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni
Yunus'dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü, bana seni gerek seni
Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni
Aşkın aşıkları öldürür, aşk denizine daldırır
Tecelli ile doldurur, bana seni gerek seni
Aşkın şarabından içem, Mecnun olup dağa düşem
Sensin dün ü gün endişem, bana seni gerek seni
Sofilere sohbet gerek, Ahilere Ahret gerek
Mecnunlara Leyli gerek, bana seni gerek seni
Eğer beni öldüreler, külüm göke savuralar
Toprağım anda çağıra, bana seni gerek seni
Cennet Cennet dedikleri birkaç köşkle birkaç huri
İsteyene ver sen anı, bana seni gerek seni
Yunus'dürür benim adım, gün geçtikçe artar odum
İki cihanda maksudum, bana seni gerek seni

ama il duygular olunca hiç kimsenin kulaklar duymaz gözleri görmez
Please Sign In
or Join for Free
to view the rest of this profile.